Waldorf Sınıfı
Waldorf anasınıfları ev ortamının bir uzantısı gibi görülür. Steiner’in teorisine dayanarak, yedi yaşından önce akademik öğretim çocuklar için uygun değildir. Zengin uyaranlarla dolu bir sınıf ortamı çocukların öğrenmelerini destekler. Örneğin, öğretmen hikayeler, şiirler, şarkılar aracılığıyla çocukların dil gelişimlerinin desteklenmesine yardımcı olur. Hayali oyunlar aracılığıyla çocukların matematik becerileri geliştirilir. Her programda olduğu gibi sanat, müzik, drama ve fen aktivitelerine de yer verilir. Tüm bunlar zorlama ya da öğretmenden çocuğa giden bir bilgi aktarımı şeklinde gerçekleşmez; doğal yollardan çocukların bu becerileri kazanmaları sağlanır.
Eğitim, öğrencilere saygıyla başlar.
Eğitim, öğrencilere saygıyla başlar.
Waldorf anasınıflarında çocukların en önce çocuk olmaları beklenir. Bu özelliği ile günümüzün gerçeği ile çelişebilir. Günümüzde çocuklar akademik başarı hırsıyla yarış içine sokulup çocukluklarını yaşamaktan mahrum bırakılabiliyorlar. Waldorf yaklaşımı çocukların gelişimsel açıdan bulunduğu noktaya saygı gösterir ve herşey için doğru bir zamanın olduğuna inanır. Örneğin, Waldorf sınıflarında eğitim alan bir öğrenci okumayı üçüncü ya da dördüncü sınıfta öğrenir ki yaşıtlarına göre daha geç olarak algılanabilir. Oysa Waldorf yaklaşımında önemli olan okumanın ne kadar hızlı öğrenildiğinden çok çocuğun kendini okuma deneyimine her açıdan hazır hissetmesidir.